MESUT TEKİN
  Nisan 2008 Ekonomi Haberleri
 

...İzmir'de elde var hüzün

3 yıldır EXPO 2015'e ev sahipliği için hazırlanan İzmir, dün Paris'te yapılan oylamadan sonra büyük hayal kırıklığı yaşadı. İzmir, oylama sonucunda fuar için ev sahipliği fırsatını 21 oy farkla Milano'ya kaptırdı Paris'teki 700 kişilik Türk heyeti kadar İzmirliler de sonucun ardından hüsrana uğradı. Sonucun açıklanmasının ardından yaşanan ruh hali yine İzmirli olan şair Attilâ İlhan'ın dizeleri gibiydi: Elde var hüzün.....

Dünyanın en büyük organizasyonlarından biri olan EXPO'yu İzmir'in kazanması için hükümetinden yerel yönetimlere, sivil toplum kuruluşlarından vatandaşlara kadar tek yürek olan Türkiye, dün oylamanın yapıldığı Paris'te büyük hayal kırıklığı yaşadı. İzmir'in kaderini değiştirecek ve yaklaşık 25 milyar dolarlık yatırımın akmasını sağlayacak organizasyon için 3 yıldır canla başla çalışan İzmir ve Türkiye, dün 65'e karşı 86 oyla ev sahipliğini Milano'ya kaptırdı. İzmir, EXPO 2015'in yapılacağı kentin belirleneceği tarihi oylama için EXPO Yürütme Komitesi, Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Ticaret Odası'nın (İTO) organizasyonunda toplam 720 kişiden oluşan 3 ayrı heyetle Paris'e çıkarma yaptı.

ERKEN SEVİNÇ 27 DAKİKA SÜRDÜ
Dün Paris Porte Maillot'daki Palais des Congres'in (Kongreler Sarayı) Mavi Anfitiyatro salonlarında yapılan Uluslararası Sergiler Bürosu (BİE) Genel Kurulu'nda İtalya ve Türkiye heyetlerinin nefesini tuttuğu oylama öncesinde Türkiye heyeti, İTO üyelerinin EXPO için hazırladığı şapka ve atkılarla binanın dışını şenlik alanına çevirdi. Aynı saatlerde İzmir'de de binlerce kişi Cumhuriyet Meydanı'nı doldurmuştu. Ancak tüm Türkiye'nin akşam saatlerinde kutlamaya hazırlandığı sonuç, kendini sevinçli habere hazırlayan İzmir'de hüsran yarattı. Ruh halini en iyi yine İzmirli olan şair Attilâ İlhan'ın dizeleri anlattı: Elde var hüzün. Bu arada, oylama sonuçları belli olmadan gelen 'İzmir kazandı' haberleri 27 dakika süren bir sevinç yaşattı. Bu süre boyunca, Türklerden oluşan grubun heyecanı tüm Türkiye'de de sevinç nidaları ve alkışlarla karşılandı. Ancak, kısa süre sonra sonucun henüz belli olmadığı ve ardından da galibin Milano olduğu açıklandı.

 

Yıllık ihracat 114 milyar dolara çıktı

 

 İhracat martta yüzde 22.8 artışla 10.9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Yıllık ihracat 114 milyar dolara ulaştı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, Mart ayı ihracatını, Hopa liman sahasında açıkladı. Türkiye'nin mart ayı ihracatı, geçen yıla göre yüzde 22.86 artışla 10 milyar 950 milyon dolara yükseldi. Ocak-Mart döneminde Türkiye'nin ihracatı yüzde 36.16 artışla, 31 milyar 413 milyon dolara ulaştı. Mart ayı itibariyle son 1 yıllık ihracat ise yüzde 26.59 artarak 114 milyar doları buldu.

 

 

Buğdaydan sonra pirinçte de kriz!

 

 Özellikle son bir yıldır tüm dünyanın dikkat kesildiği gıda fiyatlarındaki yükseliş, buğdaydan sonra pirince de sıçradı. Üretimi son 25 yılın en düşük seviyesine gerileyen pirincin en büyük üreticileri tek tek ihracatlarına yasak koyunca, Türkiye gibi ihtiyacının bir kısmını ithalatla karşılayan ülkelerde de tehlike çanları çalmaya başladı. Türkiye'nin pirinç ithal ettiği Mısır ve Tayland'ın ardından son olarak Hindistan da ihraç yasağı getirince akıllara tüketimin nasıl karşılanacağı sorusu geldi. Nitekim, pirinç tüketimi yıllık 650 bin ton olan Türkiye bu ihtiyacının yaklaşık yüzde 35-40'ını ithalatla karşılıyor.

SPEKÜLATİF BEKLEME
Konuyla ilgili görüştüğümüz Tüm Gıda İthalatçıları Derneği (TÜGİDER) Başkanı Mustafa Manav, özellikle Hindistan'ın yasağının tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye'yi de yakından etkileyeceğini söyleyerek, "Pirinç fiyatları geçen senenin iki katı. Üretici ülkeler tabi ki satmak ister, ama fiyatı kaç olursa olsun 'Ben yiyeceğim, satmayacağım' dedikten sonra, kim ne yapabilir? Düşünün, Hindistan gibi dünyanın ikinci büyük üreticisi olan bir ülke bile 'İthalata başlayabilirim' diyor" değerlendirmesinde bulunuyor. Bu şartlar altında tüm dünyada aynen buğdayda yaşandığı gibi 'spekülatif bekleme' yaşanacağının altını çizen Manav, önümüzdeki dönemde pirince yeni zamların gelmesinin kaçınılmaz olduğunu dile getiriyor. Manav, bunun tüketici davranışlarına nasıl yansıyacağı sorusuna ise "Pirinç yemeyen makarna, bulgur yiyecek" şeklinde yanıtlıyor.

MARKETE YANSIYACAK
TÜGİDER Yönetim Kurulu Üyesi İsmet Aral da, Türkiye'de tüketimin yaklaşık yüzde 60-65'inin yerli üretimle karşılandığını kaydederken, pirincin hasadının eylül ayında çıkacağını hatırlatıyor ve ekliyor: "Şimdi herkes 'Kalan ihtiyaç nereden karşılanacak?' sorusunu soruyor." Aral'a göre, stok yapma eğilimi doğacak, ama yine de sonuç değişmeyecek. Çünkü, kendi kelimeleriyle, "Fiyatlar o kadar hızlı arttı ki, artık bundan sonra tüketim hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak." Bu fiyat artış trendinin önümüzdeki 2-3 sene devam etmesinin beklendiğini vurgulayan Aral, bu süre zarfında tüketicinin pirinç tüketimi alışkanlığının ciddi anlamda sekteye uğrayacağını belirtiyor. Aral, dünyadaki bu son durumun marketlere henüz tam olarak yansımadığını ifade ederek, şöyle devam ediyor: "Fiyatlar artış trendinde. Ama tam etkiyi önümüzdeki 2-3 hafta içinde göreceğiz. Örneğin, eylül ayında Osmancık yerli pirincinin fiyatı 1,350-1,400 YTL seviyesindeydi, şu anda 2- 2,200 YTL seviyesinde. Özellikle son 1-2 ayda çok büyük yükseliş oldu. Bundan sonra da bu devam eder."

 

'Bal stoku tükendi ithalata başladık'
Bal sektörünün önde gelen kuruluşu Balparmak'ın yönetim kurulu başkanı Özen Altıparmak "Ocak başında Türkiye'de satacak bal kalmayacak diye uyarmıştık. Şimdi arıcıda gerçek bal kalmadığını herkes gördü. Rafları sahte ve kaçak ballara terk etmemek ve Türkiye'yi balsız bırakmamak için bal ithalatına başladık" dedi. Mart itibariyle bal fiyatının bir yılda 2.5 kat arttığını ithal izninin Türkiye'nin 15 günlük ihtiyacı karşılayabileceğine dikkat çeken Altıparmak, Türk damak tadına uygun Arjantin balını ithali için çalışmaya başladıklarını söyledi. ANKA

İş Bankası'nda Çimenbiçer dönemi
İş Bankası'nın Yönetim Kurulu Başkanlığı'na Caner Çimenbiçer seçildi. İş Bankası'ndan yapılan açıklamaya göre, Ahmet Kırman'dan boşalan bankanın yönetim kurulu başkanlığına Caner Çimenbiçer, başkan vekilliğine H.Fevzi Onat seçildi. Çimenbiçer daha önce İş Bankası'nın iştiraki olduğu dönemde Petrol Ofisi Yönetim Kurulu üyeliği yapmıştı. 6 yıldır İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı olan Ahmet Kırman ise yine İş Bankası'na ait Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları Yönetim Kurulu Başkanı oldu. İş Bankası'ndaki 26 yıllık çalışma döneminin 9 yılını yönetim kurulunda geçiren Kırman, Şişecam'da Yönetim Kurulu Başkanlığı'nın yanı sıra murahhas üyelik görevini de üstlendi.

EXPO için Paris'te gizli servisler savaşı

İzmir'in Milano'ya karşı kaybettiği EXPO 2015 yarışı gizli servislerin de savaşına neden oldu. İtalyan La Repubblica ve Corriere Della Sera gazetelerinin haberine göre, İtalyan gizli servisi SISMI, Paris'te otelle oylamanın yapıldığı kongre sarayı arasında mekik dokudu. MİT elemanları da olmasına karşın SISMI delegelerin özel hayatıyla ilgili tüm detayları öğrendi ve markaj gerçekleştirdi. Gazetelere göre, İtalya büyük ülkelerle zaman yitirmeyip Afrika ülkelerine yardım sözüyle oyları kaptı.

ABD ekonomisi 'neredeyse durdu'

 

 San Francisco Merkez Bankası Başkanı Janet Yellen, ABD ekonomisinin "neredeyse durduğunu" ve 2008'in birinci yarısında daralabileceğini ancak faiz oranlarına ilişkin görünümün net olmadığını söyledi.

ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Ben Bernanke de bu hafta ABD Kongresi'nde yaptığı konuşmada, ekonominin yılın ilk yarısında daralabileceğini söylemişti.

Stanford Institute for Economic Policy Research'da yapacağı görünüm sunumu için hazırladığı ifadelerinde Yellen, "Ekonomik beklentiler alışılmadık şekilde belirsiz olmaya devam ediyor ve büyümeye yönelik aşağı yönlü riskler önemli boyutta" dedi.

Yellen aynı zamanda, "Tüketimdeki ve iş yatırım harcamalarındaki büyüme, yıllarca süren güçlü performansın ardından önemli ölçüde zayıfladı, bunun sonucu olarak ekonomi neredeyse durdu ve birinci yılın ilk yarısında daralabilir" dedi.

Yellen, Fed Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) "ekonominin sürdürülebilir bir yola dönmesini sağlamak için zamanında adım atmaya hazır olması" gerektiğini belirtti.

Bu ifadeler, Yellen'in ABD faiz oranlarında yeni indirimleri destekleyebileceği izlenimi verdi. Yellen 2008 yılında FOMC'nin oy kullanan üyeleri arasında yer almıyor.

Yellen aynı zamanda faiz oranlarına ilişkin görünüm konusunda "emin olmadığını" söyledi. Fed faiz oranlarını Eylül ayının ortasından bu yana yüzde 5.25 seviyesinden yüzde 2.25'e düşürdü.

'Hedefim 5 yıl sonra Forbes listesine girmek'

Avrupa'dan sonra Latin Amerika'ya da açılacaklarını kaydeden Bioder'in patronu Dündar, beş yılda 1 milyar dolarlık ciroya ulaşacaklarını söyledi..

Aslen Karslı olan ve Almanya'da doğup büyüyen Cihat Dündar, kendi sivilcelerini tedavi etmek için başvurduğu bitkilerle icat ettiği tüy dökücü kremle dünya markası olmayı amaçlıyor. Türkiye'de Bioder, yurtdışında ise Bioxet markasını kullanan Dündar, beş yıl içinde 1 milyar dolar ciro hedeflediklerini dile getirerek, "2004'te 8 milyon YTL olan ciromuz, 2007'de 52 milyon dolara ulaştı. Beş yıl sonra ben de Forbes'un 'Milyarderler' listesinde olacağım" dedi. Portekiz'in başkenti Lizbon'da Portekizli ve Türk gazetecilerin katıldığı basın toplantısında konuşan Dündar, Ortadoğu'dan sonra Hollanda, Belçika, Lüksemburg ve Portekiz pazarına da girdiklerini ifade ederek, İspanya, Almanya, Norveç, İtalya, Yunanistan, Arnavutluk ve İngiltere ile anlaşmaların da yapıldığını söyledi.

İLK YIL 280 BİN SATACAK
Portekiz'de bu yıl içinde 280 bin ürün satacaklarını ve 3.5 milyon Euro kazanacaklarını dile getiren Dündar, Türkiye'de satılan ve saç dökülmesine engel olduğu belirtilen Bioxcin'in ise ancak Türkiye'de marka bilinirliğinin oluşmasından sonra Avrupa'ya gireceğini anlattı. Dündar, bu yılın ikinci yarısında Latin Amerika ülkelerine de ihracata başlayacaklarını kaydetti. Bioxet'in Portekiz distribütörü KTP Produtos Farmaceuticos'un patronu Paola Soares ise gıda maddelerinin yanı sıra, Türkiye'de de bilinen Watson zincirinin Portekiz'deki distribütörü olduklarını ifade ederek, "Yıllık ciromuz 1.5 milyon Euro. Biotex'in de portföyümüze girmesiyle yakında bu rakamın iki katına çıkacağını sanıyorum" diye konuştu. Toplantı sonrasında soruları yanıtlayan Dündar, yılda 500 ton bitki aldıklarını ve bu konuda tedarik sorunu yaşadıklarını söyledi. Her türlü zor duruma karşın, 'yedekli' çalıştıklarını ifade eden Dündar, şunları söyledi: "2007'de satışımız birden iki katına çıkınca, bitki bulmakta zorlandık ve ürünün daha fazla satılmamasını bile istedik. Ama artık aldığımız bitkilerin özlerini depoluyoruz. 2 yıllık stokumuz bulunuyor."

Gelişen ülkeler de yavaşlar güven ortamı sağlanmalı!

IMF Başkanı Kahn, "Yüksek büyüme rakamlarına karşın gelişen ülkeler de yara alır, piyasaların toparlanması için güvenin sağlanması gerek, başka yol yok" dedi..

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strauss-Kahn, altı ay önce dünya ekonomisinde tanımlanan aşağı yönlü risklerin çoğunun gerçekleştiğini söyledi. Strauss-Kahn, İngiltere'nin Watford kentinde Başbakan Gordon Brown'ın ev sahipliğini yaptığı konferansta yaptığı konuşmada, "Birkaç gün içinde açıklayacağımız tahminler gerçekten düzelmedi ve altı ay önce tanımlanan aşağı yönlü risklerin çoğu gerçekleşti'' dedi.

HEDEFLER 3 KEZ REVİZE EDİLDİ
IMF Başkanı Strauss-Kahn, bu yıl küresel ekonominin yüzde 3.7 büyüyeceğinin tahmin edildiğini, bunun son 20 yıldaki en düşük büyüme oranlarından biri olduğunu ifade etti. IMF, dünyanın ekonomik görünümüyle ilgili raporunu 9 Nisan'da açıklayacak. Geçen hafta, bu yıl dünyanın ekonomik büyüme görünümünü ikinci kez düşürdüğünü açıklayan IMF, geçen yıl Ekim ayında yüzde 4.8 olarak tahmin ettiği küresel büyümeyi Ocak ayında yüzde 4.1'e indirdi, daha sonra ise bu tahminini yüzde 3.7'ye çekti. Dünyadaki ekonomik büyümenin düşmesinin, ABD ekonomisinde devam eden yavaşlamadan kaynaklandığını belirten Strauss-Kahn, Çin, Hindistan ve Brezilya gibi gelişmekte olan ülkelerin de, yüksek büyüme oranlarına sahip olsalar bile dünyanın geri kalan ülkelerindeki ekonomik yavaşlamadan etkilendiklerini vurguladı. Strauss-Kahn, mali kurumlar arasındaki güven ortamı sağlanıncaya kadar piyasadaki mevcut karışıklığa çözüm bulunamayacağını belirtti.

Arçelik en bilinen marka, SABAH ilk akla gelen gazete

Nielsen'in Marka Araştırması'na göre Arçelik, yine en çok bilinen marka. Bu yıl ilk kez SABAH gazetesi kendi kategorisinde % 22 ile ilk akla gelen marka..

 

 

 Araştırma şirketi Nielsen'in 'Markalar Araştırması'na göre Arçelik, 'ilk akla gelen', 'ilk hatırlanan' ve 'tüketicinin kendisine en yakın hissettiği' marka oldu. Nielsen'in 14'üncüsü gerçekleştirilen 'Markalar Araştırması'nın 2007 sonuçlarına göre kategori belirtilmeksizin kişilerin ilk aklına gelen marka sorgulamasında Arçelik, 10 yıldan uzun süredir sürdürdüğü liderliğini bu yıl da korudu. Önceki yıla göre Arçelik'i belirtenlerin oranı 2007 yılında artarken, Ülker en çok hatırlanan ikinci marka oldu. Beko ve Adidas ise üçüncülüğü paylaştı. Hiçbir ürün, marka ya da kategori hatırlatması olmadan tüketicilere 'ilk hatırladığınız firma hangisidir' sorusu yönetildiğinde Arçelik ilk sırada yer aldı. Arçelik'in ardından Koç ikinciliği alırken, Beko ve Ülker ise üçüncü oldu.

KATEGORİLERİN LİDERİ NOKİA
Kategori belirtmeden "Kendinize en yakın hissettiğiniz marka hangisi?'' sorusuna her 5 tüketiciden biri "Böyle bir marka yok" karşılığını verdi. Yakın hissedilen markalar sıralamasında Arçelik ilk sırada, Ülker ikinci sırada yer aldı. Nike ve Adidas ise iki markanın ardından üçüncü sırada yer aldı. Pınar, Vestel, Sony, Beko, Levi's, Bosch ve LCW diğer yakın hissedilen markalar olarak sıralandı. Kategorilere göre lider markaların belirtilme oranlarına bakıldığında ise cep telefonu kategorisinde Nokia yüzde 72 ile tüm kategorilere göre belirtilme oranı en yüksek marka oldu. Gazete kategorisinde ise ilk akla gelen marka yüzde 22 ile SABAH oldu.

 

ABD ekonomisi aralık ayından beri resesyona girdi

ABD Ekonomik Araştırmalar Bürosu Başkanı Feldstein, ABD'nin resesyonda olduğunu ve Fed'in adımlarının sorunu çözmeye yetmeyeceğini söyledi

 

 

ABD'nin resesyona girip girmediğine yönelik tartışmalara ABD Ulusal Ekonomik Araştırmalar Bürosu Başkanı Martin Feldstein'da katıldı. Feldstein yaptığı açıklamada ABD ekonomisinin aralık veya ocak ayından itibaren resesyona girdiğini söyledi. Feldstein, ekonomi ile ilgili tahmin yürüten profesyonellerin ABD'nin resesyona girdiği konusunda açıklama yapmakta biraz ağır davrandıklarını söyleyerek, ABD'nin içerisinde bulunduğu resesyonun önceki iki resesyona kıyasla çok daha derin ve uzun süreli olabileceği uyarısında bulundu. Feldstein, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) krizi çözmek için attığı adımların sorunun özüne yönelik olmadığı için etkisiz kalacağını belirterek, ABD'li tüketicileri zor bir dönemin beklediğini sözlerine ekledi.

'VERİLER KÖTÜ GELECEK'
ABD'nin Gayri Safi Milli Hasılası ile ilgili rakamların zaman zaman iyi çıkmasının yanıltıcı bir veri olduğuna işaret eden Feldstein, "Birkaç çeyreğin ardından aylık büyüme rakamlarının gerilediğini göreceğiz. Önceden de belirttiğim gibi istihdam, üretim ve tüketim gibi tüm veriler aşağı yönlü bir trend içerisinde bulunuyor" dedi. Feldstein yaptığı açıklamada yılın ikinci yarısında görülecek bazı tenzilat hareketlerinin tüketimi tetikleyebileceğine işaret ederek, "Ama bu noktada tüketici güvenine fazla güvenmemek gerekir" diye konuştu.

'FAİZ İNDİRİMİ KURTARMAZ'
ABD Hükümeti'nin hazırladığı yardım paketinin de ekonomiyi hareketlendirme konusunda yetersiz kalacağına değinen Feldstein, "Gelecek olan bu paralar kredi kartı ve mortgage olmak üzere borç kapamaya yönelik kullanılacak" dedi. Fed'in piyasalara likidite pompalamasının da sorunların çözümüne fazla katkıda bulunmayacağını söyleyen Feldstein, "Çözüm diye atılan adımlar sorunun kaynağına yönelik yapılmıyor. Fed likidite sağlıyor ama bunun mortgage kredilerini ödemekte zorluk çekenlere bir katkısı yok" dedi ve ekledi: "Yeni faiz indirimleri satılamayan evlerin satışını hızlandırmayacak"

 

Ekonomide 'ihtiyatlı duruşa' devam kararı

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleşen ekonomi değerlendirme toplantısında, global ortamdaki sıkışıklığın devam etmesi nedeniyle, makro ekonomide "ihtiyatlı duruşa" devam kararı çıktı. Yaklaşık 5.5 saat süren toplantıda, dünya ekonomisinde yaşanan gelişmeler ve Türkiye ekonomisine etkileri ve alınabilecek tedbirler masaya yatırıldı. Toplantı sonrası yapılan açıklamada, özellikle uluslararası piyasalarda enerji ve temel emtia fiyatlarındaki yükselişin yılın ilk çeyreğinde, ihracatta kaydedilen yüzde 36'lık artışa rağmen, cari işlemler açığını olumsuz etkilediğine dikkat çekildi.

BORÇ STOKU GERİLEDİ
Tüm bu olumsuz koşullara rağmen, ekonomide büyümenin devam ettiği, sanayi üretiminin artığı vurgulandı. Açıklamada, şu tespitlere yer verildi:

* STAND-BY: IMF ile yürütülen stand-by düzenlemesi, gözden geçirme çalışmaları kısa sürede sonuçlanacak. Global ortamdaki sıkışıklık devam ediyor, bu nedenle makro ekonomik politika uygulamalarında "ihtiyatlı duruş" önemini koruyor.

* AB SÜRECİ HIZLANACAK: Kamu maliyesi hedeflerinin tutturulması, yapısal reform programının kararlılıkla uygulanması ve AB sürecindeki adımlara ivme kazandırılması temel öncelik olmaya devam edecek.

* KRİZİN ETKİSİ SÜRÜ- YOR: Uluslararası finansal piyasalarda yaşanan kriz beklenenden daha uzun sürdü.

* GÜÇLÜ REZERV: Hazine'nin borç çevirme oranının geçmiş dönemlere göre önemli ölçüde azalmış ve güçlü rezerv pozisyonu, global gelişmelere bağlı riskler karşısında önemli bir güvence oluşturdu. Kamu borç yükünde sağladığımız ilerleme bu dayanıklılığı daha da destekledi. 2007 sonu itibariyle Avrupa Birliği tanımlı kamu borç stoğunun GSYH'ya oranının yüzde 38.8'e, kamu net borç stoğunun GSYH'ya oranının ise yüzde 29.1'e gerilediğini göstermektedir.

* GAP EYLEM PLANI: GAP Eylem Planı üzerinde yürütülen çalışmanın tamamlandığı ve yakında kamuoyu ile paylaşılacak.

 

 

Her yıl 600 bin konuta ihtiyaç var

 

 

Soyak Genel Müdürü Emre Çamlıbel, İstanbul'daki arazi fiyatlarının çok yükselmesinin kendilerini uygun fiyatlı arsalara yönlendirdiğini söyledi. Soyak'ın orta sınıfa yönelik olarak Kartal'da inşa edeceği yeni projesi Evreka'nın tanıtım toplantısında konuşan Çamlıbel, sektörün yüksek fiyatlı arsalara talep göstermediğini, o nedenle fiyatların yakın zamanda düşüş eğilimine gireceğini belirtti. "Yaklaşık 6 aydır tavan fiyatlarında bir iniş gözlemliyoruz" diyen Çamlıbel, Türkiye'nin her yıl 600 bin yeni konuta ihtiyaç duyduğunu kaydederek şunları söyledi: "Türkiye'nin yeni ve nitelikli konutlara ihtiyacı var. Bu yıl için planladığımız bazı projeleri 2008'e erteledik ama Evreka alınabilir fiyatlarla ihtiyaçları karşılayacak bir proje. 30 dönüm üzerinde 8 blok ve 812 konuttan meydana gelecek."

 

Sanayi üretimi yüzde 7.1 arttı

 

Sanayı üretimi bu yılın şubat ayında, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 7,1 artış gösterdi. İki aylık ortalamalara göre toplam sanayideki üretim artışı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,8 oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2007 Şubat Ayı Sanayi Üretim Endeksi sonuçlarını açıkladı. Sektörel bazda bakıldığında şubatta madencilik sektöründe yüzde 4,3, imalat sanayinde yüzde 7,4, elektrik, gaz ve su sektöründe yüzde 6,3'lük üretim artışı yaşandı. Geçen yılın aynı ayında toplam sanayi üretimi yüzde 5,7, madencilik sektöründe üretim yüzde 2,1, imalat sanayinde yüzde 5,5, elektrik, gaz ve su sektöründe yüzde 8,7 ise artmıştı. Sanayi üretimi 2006'nın Ocak ayında yüzde 5,2 azalırken, şubatta yüzde 5,7, martta yüzde 9,1, nisanda yüzde 6,5, mayısta yüzde 8,1 , haziranda yüzde 10 , Temmuz ayında yüzde 8,7 , ağustosta yüzde 4,5 , eylülde yüzde 4,1, ekimde yüzde 3,2, kasımda yüzde 11,6, ve aralıkta da yüzde 3 artmıştı.

 

Ekonomide istikrar için siyasi istikrar şart

 

 

  Eckhard Cordes, AK Parti'ye açılan kapatma davasının ekonomiye etkilerine ilişkin soruya karşılık da şöyle konuştu: "Son bir yıldır ekonomide yavaşlama söz konusu, bunu gözlemliyoruz, fakat biz yine de Türkiye'de büyüme potansiyelini görüyoruz. Ekonomiyle ilgili bir kişi olarak Türkiye'nin iç siyasetiyle ilgili bir değerlendirme yapamam fakat şunu söyleyebilirim ki, bir ülkede siyasi istikrar olmadan ekonomik istikrar da olmaz. Uzun dönemde siyasi istikrar olmadan maalesef ekonomik istikrar da olmuyor bir ülkede." Eckhard Cordes, Türkiye'nin AB üyelik sürecine ilişkin olarak da, gerek Cumhurbaşkanı Gül gerekse Başbakan Erdoğan ile görüşmesinde, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğine inandıklarını ve Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğinin olması gerektiğini, bu konuda Metro Group olarak ellerinden gelen gayreti hem kişisel olarak hem de şirket olarak vereceklerini söylediğini aktardı. Cordes, "Bunu sadece söz olarak söylemedik. AB çalışma gruplarında aktif olarak çalışma anlamında da her türlü desteği vereceğimizi söyledik" dedi.

 

 

Benzine 1.5 kuruşluk 'kültür' zammı!

Dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanan Türk halkı, benzin ve motorine yapılacak 'kültür' zammıyla bu rekorunu perçinleyecek. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti projesi kapsamında yapılacak harcamalara kaynak sağlamak için benzinin litresine 1.5 Yeni Kuruş (YKr), motorine de 1 YKr zam yapılacak. Zamlı uygulama 2010 yılı bitimine kadar yani 3 yıl boyunca geçerli olacak. TBMM'de son dakikada getirilen zamla, Türkiye'de akaryakıt kullanan herkes, İstanbul'un "kültürel, sosyal ve turistik olarak çekim merkezi haline gelmesi" için 3 yıl boyunca alacakları akaryakıtla projeye toplam 750 milyon YTL dolayında gelir aktaracak. Amme Alacakları Yasa Tasarısı TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda yapılan değişikliklerle kabul edildi. Tasarının Türk halkına sürprizi ise akaryakıta yapılan zam oldu. AB tarafından 2010 Avrupa Kültür Başkenti ilan edilen İstanbul'un hazırlanması için çıkarılan yasaya bir hüküm eklendi. Buna göre, 3 yıl boyunca yani 2010 yılında Kültür Başkenti projesi sona erene kadar her türlü benzinin litre başı fiyatına 1.5 YKr, motorinin ise 1 YKr zam uygulanacak. Böylece deprem nedeniyle cep telefonu konuşmalarına 'geçici' olarak konulan sonra da kalıcı hale getirilen Özel İletişim Vergisi'nin ardından Türk halkı yeni bir 'geçici' vergiyle tanışacak.

BAĞIŞ VERGİDEN DÜŞECEK
AKP'li Mustafa Açıkalın'ın önergesiyle getirilen zam konusunda açıklama yapan Maliye Bakanlığı Müsteşarı Hasan Basri Aktan, akaryakıta yapılacak zamla her yıl için 250 milyon YTL'den 3 yıl sonunda 750 milyon YTL gelir beklendiğini söyledi. Önerge sahibi AKP'li Açıkalın, ilgili yasanın 2010 yılında tasfiyeyi öngördüğünü ve 3 yıl uygulanacağını belirtirken "Ama 3 yıl sonra ne olur bilinmez" dedi. Uzmanlar da, zammın 31 Aralık 2010'a kadar geçerli olabileceğini söyledi. Zamdan elde edilecek gelirler, İstanbul için oluşturulacak fona aktarılacak. Fonun gelirleri, kurumlar vergisi kapsamı dışında tutulacak. Fonda toplanacak gelirlerin öngörülen harcamaları karşılamaması durumunda Maliye Bakanlığı'nın 2008 bütçesinden 250 milyon YTL'ye kadar ödenek aktarılacak. Bu kaynak aktarımında Maliye Bakanı yetkili olacak. Zam hükmünün eklendiği yasa ile İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti kapsamında yapılacak hazırlıkları yürütmek için bir ajans kurulmuştu. Yasanın gerekçesinde, İstanbul'un "kültürel mirasının sürdürülmesi, kentin çekim merkezi haline gelmesi, kentsel dönüşüm, şehircilik, çevresel ve sosyal alanda kazanımlar elde edileceği, kültür turizminin artışıyla, eğitim ve kültür düzeyi yüksek turistlerin kente gelmesinin sağlanacağı" belirtiliyor. Amme Alacakları Yasa Tasarısı'na eklenen başka hükümlerle de, İstanbul için kurulan ajansa yapılacak her türlü bağış ve yardımlar ile sponsorluk harcamalarının vergiden düşülmesine olanak tanındı.

 

"İhracatı 10 milyar dolar artırdık"

 

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, 2008 yılının ilk 100 gününde, geçen yıla göre '10 milyar dolar daha fazla' ihracat yapıldığını, ihracatın yaşanan sıkıntılara rağmen artmaya devam ettiğini söyledi.

Bakan Tüzmen, ihracattaki son durumla ilgili olarak değerlendirmede bulundu.
 
2008 yılının ilk 100 gününde ihracat artışının yüzde 37,9 düzeyinde seyrettiğini ifade eden Tüzmen, "Bu yılın ilk 100 gününde bir önceki yıla göre, bitkisel ürünlerde 800 milyon dolar, tarıma dayalı işlenmiş ürünlerde 500 milyon dolar, kimyevi maddeler ve mamullerinde 1 milyar 100 milyon dolar, hazır giyim ve konfeksiyonda 700 milyon dolar, otomotiv ve yan sanayinde 2 milyar 850 milyon dolar, elektrik-elektronikte 500 milyon dolar daha fazla ihracat yaptık" dedi.
 
İhracat artışında ilk sırayı otomotiv ve yan sanayi sektörünün aldığına dikkat çeken Bakan Tüzmen, otomotiv ve yan sanayinin 100 günlük ihracatının 8 milyar doları aştığını kaydetti.
 
100 günlük toplam ihracatın 35 milyar 263 milyon dolara ulaştığını ifade eden Tüzmen, ihracatçının 100 günlük performansının 125 milyar dolarlık hedefe ulaşacaklarını gösterdiğini bildirdi.
 
Günümüzde "düşük fiyat" yöntemiyle ihracatı artırmanın mümkün olmadığını, bunun da Türk ihracatçısı tarafından iyi bilindiğini belirten Bakan Tüzmen, "Türk ihracatçısı olarak yüksek kalite, yüksek fiyat politikasını uyguluyoruz. Yaptığımız araştırmalara göre, hassas elektronik parçalar, hassas makine teçhizat, havacılık, biyo-tıp, özel kimyasallar, ileri teknoloji hizmetleri ve malzemeleri, organik tarım gibi ürünlerin dünya pazarlarındaki payları yükselecek. İhracatçılarımızın bu alanlara doğru kaymalarını istiyoruz. Tekstilde teknik ve akıllı tekstile yönelmelerinin önemine dikkat çekiyoruz. Sürdürülebilir kalkınma için katma değeri yüksek, ileri teknoloji ihtiva eden ürünlerin ihracatını daha da artırmamız gerekiyor" dedi.
 
"Tehditleri fırsata çevirmenin yolunu arıyoruz"
 
Dünya ticaretinde Asya ve Afrika ülkelerinin paylarının artacağının açık bir şekilde görüldüğünü de ifade eden Bakan Tüzmen, bu durumun Türkiye açısından çok önemli olduğunu ve durumun hem tehdit, hem de fırsat olduğunu söyledi.
 
Tüzmen, "Biz tehditleri fırsata çevirmenin yollarını yaratıyoruz. Yeni gelişen duruma göre politikalarımızı gözden geçiriyoruz. Gelişmeleri dikkatle takip ediyor ve proaktif davranıyoruz. İhracatımızın bu kadar artmasının altında yatan gerçek budur. Gerek Asya ülkelerinde, gerekse Afrika ülkelerinde çalışmalarımızı hızlandırıyoruz. Petrol üreten ülkelere yönelik faaliyetlerimizi artırıyoruz" dedi.
 
Bakan Tüzmen, ihracat stratejilerinin temel gelişme eksenlerini de şöyle sıraladı:
 
* İhracatın ithalata bağımlılığının azaltılması,
* İhracata ilişkin üretim sürecinde rekabet gücüne sekte vuran maliyet kaynaklı sorunların giderilmesi,
* Küresel taleplerle uyumlu, katma değeri yüksek ürünler üretimine geçiş sürecinde ar-ge, inovasyon ve bilişim altyapısının güçlendirilmesi,
* KOBİ'lerin desteklenmesi ve varolan yetişmiş işgücü potansiyelinin geliştirilmesi,
* Nihai olarak toplam faktör verimlilik seviyesinin geliştirilmesi için gerekli önlemlerin alınması.

Yabancı ilgisi İMKB'yi zor haftada kârlı çıkardı

Yatırımcılar aralarında Türkiye'nin de bulunduğu ülke borsalarına yöneldi. ABD ve Avrupa borsaları gerilerken, İMKB-100 endeksi yüzde 1.5 yükseldi..

Küresel piyasalar zorlu bir haftaya giriyor. Özellikle geçen cuma günü ABD'li General Electric'in ilk çeyrekte kârının yüzde 5.8 gerilediğini açıklaması sonrası gözler önümüzdeki hafta bilançolarını açıklayacak şirketlere çevrildi. ABD'den gelecek haberlere odaklanan piyasalar Citigroup, Merill Lynch, JP Morgan Chase, Intel, IBM ve Google bilançolarına göre yönünü belirleyecek. Geçtiğimiz hafta IMF'nin hazırladığı raporda ABD ekonomisinin bu yıl durgunluğa gireceğini belirtmesi ardından uluslararası finans piyasalarında krizin henüz dibi görmediği ve zararın daha da derinleşeceği yönündeki beklentilerin güçlenmesiyle gelişmiş ülke borsaları ağır yara aldı. Haftanın son işlem gününde ABD ekonomisinin göstergelerinden biri olarak kabul edilen ve piyasa değeri açısında dünyanın en büyük üçüncü şirketi konumundaki General Electric'in 2008 yılı ilk çeyreğinde kârının düştüğü ve yılın geri kalan kısmı içinde hedef küçülttüğünü açıklaması ile piyasalar yönünü aşağıya çevirdi. Finans krizinin başladığı 2007 temmuz ayından beri mali piyasaların uğradığı zarar ile ilgili tahminlerin her geçen gün artarak 1 trilyon doları aşması ile ortaya çıkan tabloda belirsizlik döneminin devam edeceğine işaret ediliyor. Bazı bankalar hazırladıkları raporlarda finans piyasalarındaki olumsuz etkilenmenin henüz yüzde 40'ının ortaya çıktığını ve dalgalanmanın devam edeceği yönündeki analizler yatırımcıları endişelendiriyor.

NASDAQ AĞIR HASAR ALDI
Gelişmekte olan ülkelerde dip arayışında olan yabancı yatırımcı ve fonların gelişen hisse senedi piyasasına artan ilgileri geçen hafta özellikle dünya borsalarında düşüşler yaşanırken, Türkiye, Güney Afrika, Tayvan, Hindistan ve Çin gibi gelişmekte olan ülke borsaları ise dalgalı haftayı yükselişle kapattı. Gelişmekte olan ülke borsalarının yer aldığı MSCI endeksi yıl içinde yüzde 11.7 yükseldi. Geçen hafta en çok değer kaybeden borsa teknoloji hisselerindeki düşüşle ABD'li teknoloji endeksi Nasdaq oldu. İMKB-100 Endeksi ise aynı dönemde yüzde 1.5 değer kazandı

 

Krom 600 dolar oldu, Kurmel madenine yatırıma koştu

Krom fiyatlarının 600 dolarlara çıkması Saray Halı'nın patronu Necati Kurmel'e krom yatırımlarını artırma kararı aldırdı. Kurmel, Adana'daki madeninde 50 milyon dolarlık 'ayrıştırma' tesisi yatırımı başlattı..

 

 

Maden fiyatlarının tüm dünyada hızlı artışı, iş dünyasının ilgisini bu alana çekiyor. Son girişimlerden biri de kromda. Aladağ'daki krom madenini 42 yıl önce amcazadesiyle birlikte işletmeye başladıklarını belirten Saray Halı ve Saray Çiftliği'nin patronu Necati Kurmel, fiyatlar hızla artıp krom madeninde yıllık cironun 30 milyon dolara çıkması üzerine 50 milyon dolarlık yeni yatırıma girişti. Necati Kurmel'in 42 yıl önce kurduğu Pınar Madencilik, 50 milyon dolarlık yatırımının ilk bölümü olan krom ayrıştırmaya dönük tesisin inşaatını tamamlarken kalan 35 milyon dolarlık bölümü için de hazırlıklarını hızlandırdı.

100 DOLARA SEVİNİRDİK
Geçmişte kromun tonu 100 dolara çıktığı zaman biraz para kazanabilecekleri için sevindiklerini hatırlatan Kurmel şunları söyledi: "Son birkaç yıldır krom fiyatları inanılmaz bir hızda arttı. Bu artışın arkasında Çin'in büyük alıcı olarak piyasaya girmesi bulunuyor. Bugün krom fiyatları 600 dolar/ton dolayında seyrediyor. Bizim de bu sayede yıllık ciromuz 30 milyon dolara kadar çıktı. Krom fiyatlarının yükselişi sürecek gibi görünüyor. Bu durumda bizim de ciromuz belki gelecek yıl 100 milyon dolara çıkabilir."

 

 

Le Monde tarihinde ikinci kez grev
FRANSIZ
Le Monde gazetesinde çalışan gazeteciler, işverenin işten çıkartma politikasını protesto etmek için bugün greve gitti. Le Monde idaresi, gazetenin içinde bulunduğu ekonomik kriz yüzünden 130 gazetecinin işine son verileceğini açıklamıştı. Dünyada her gün 2 milyon kişinin okuduğu tahmin edilen Le Monde gazetesinde 340 kadrolu gazeteci çalışıyor. 2006 yılında 14.3 milyon Euro zarar eden Le Monde'un 2007'deki zararı 20 milyon Euro'ya ulaşmıştı. Reklam gelirlerinin düşmesiyle birlikte, internet ortamında gazetenin daha fazla okunmasının da, Le Monde'un içine düştüğü ekonomik krizde etkili olduğu tahmin ediliyor. Le Monde tarihinde gazeteciler, ilk kez 1976 yılında greve gitmişti. Dünkü grev, gazetenin tarihinde gazetecilerin gerçekleştirdiği ikinci iş bırakma eylemi oldu.

Aslıtürk'ün iade talebi başsavcılıkta
İSPANYA'DA yakalanan işadamı Orhan Aslıtürk'ün yargılandığı 1.7 milyar dolarlık kaçakçılık davası kapsamında hazırlanan iade talepnamesi, İspanya adli makamlarına gönderilmek üzere başsavcılığa teslim edildi. İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülen duruşmaya Aslıtürk'ün avukatları Ahmet Yılmaz ve sanık Fethi Namlıoğlu'nun avukatı Aytekin Kılınç katıldı. Mahkeme Başkanı İsmet Atilla Hekimoğlu, Aslıtürk için gıyabi tutuklama kararı olduğunu tutanağa geçti. Aslıtürk'ün avukatı Yılmaz, müvekkili hakkında yeni yasaların yürürlüğe girmesiyle davanın zamanaşımı süresinin dolduğunu söyledi. Mahkeme heyeti, Aslıtürk'ün İspanya adli mercilerine yazılan iade talepnamesinin sonucunun beklenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Anayasa Mahkemesi'nin, yabancılara gayrimenkul satışına ilişkin iptal kararının bugün yürürlüğe girmesi nedeniyle, yurt genelinde satışlar geçici olarak durduruldu.

Yeni yasal düzenleme için çalışmalar Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü düzeyinde tamamlandı ve Başbakanlığa sunuldu.

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, "Yabancılara mülk satışıyla ilgili düzenleme Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldı. Ben de bugün imzaladım. Birkaç bakanın imzası eksik, en kısa zamanda TBMM'ye sevk edeceğiz" dedi.

Yeni yasa yürürlüğe girinceye kadar yabancılara gayrimenkul satışı yapılmayacak.

Ancak 4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu'na göre Türkiye'de kurulan yabancı şirketler ile çift uyruklular, uygulama dışında tutulacak.
 
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü konuya ilişkin genelge yayımladı.
 
Genelgeye göre, yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ticaret şirketlerinin Türkiye'de taşınmaz edinme ve intikal talepleri, ikinci bir talimata kadar bekletilecek.
 
Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ticaret şirketlerinin, 16 Nisan 2008 tarihinden önce edindikleri taşınmazların Türkiye Cumhuriyeti uyruklu kişilere satış talepleri ise karşılanacak.
 
4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu'na göre Türkiye'de, Türkiye'nin mevzuatına göre kurulan şirketler, "Türk şirketi" olarak kabul edildiği için uygulamanın dışında tutuldu.
 
Söz konusu şirketlerin mal edimine yönelik düzenlemeyi de Anayasa Mahkemesi iptal etti. Ancak bu uygulama için de gerekçeli kararın yayımlanmasının ardından 6 aylık süre tanındı.
 
Yetkililer, henüz gerekçeli kararın yayımlanmadığına işaret ederek, "Bu süre içinde herhangi bir yasal düzenleme yapılırsa, satışlar ona göre devam eder. Yapılmazsa, süre sonunda söz konusu şirketler için de satışlar durdurulur" dedi.
 
Bu arada çift uyruklulara, yani Türk vatandaşlığı ile birlikte başka bir ülkenin uyruğuna da sahip olanlar için kısıtlama söz konusu olmayacak.
 
"İmar planı esas alınıyor"
 
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü yetkilisi, yeni yasa yürürlüğe girinceye kadar herhangi bir işlem yapılmayacağını belirtti.

Yeni düzenlemede, Anayasa Mahkemesi'nin iptal gerekçelerini dikkate aldıklarını belirten yetkili, "İl yüzölçümü yerine, yeni düzenlemede imar planını esas aldık. Bunun üzerinden bir oran sınır olarak belirlenecek. Düzenlemede biz rakama yer vermedik, takdiri Bakanlar Kurulu'na bıraktık" diye konuştu.
 
İptal gerekçesi Resmi Gazete'de
 
Anayasa Mahkemesi'nin, 4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu'nun, "yabancı yatırımcıların Türkiye'de kurdukları veya iştirak ettikleri tüzel kişiliğe sahip şirketlerin, Türk vatandaşlarının edinimine açık bölgelerde mülkiyet edinmelerine" olanak sağlayan hükmünün iptaline ilişkin kararının gerekçesi Resmi Gazete'de yayımlandı.
 
CHP, 4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu'nun 3'üncü maddesinin (d) ve (e) bentleri ile (f) bendinin ikinci tümcesinin iptali ve yürürlüklerinin durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açmıştı.
 
Davayı esastan görüşen Yüksek Mahkeme, Kanun'un, "yabancı yatırımcıların Türkiye'de kurdukları veya iştirak ettikleri tüzel kişiliğe sahip şirketlerin, Türk vatandaşlarının edimine açık olan bölgelerde taşınmaz mülkiyet veya sınırlı ayni hak edinmelerine" olanak sağlayan 3'üncü maddesinin (d) bendini iptal etmişti.
 
Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararında, hükmün, yabancı yatırımcıların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ve yatırım faaliyeti bakımından gerekli olup olmadığına bakılmaksızın Türk vatandaşlarının edinimine açık olan bölgelerde taşınmaz mülkiyeti veya sınırlı ayni hakedinebilmelerine olanak sağladığı kaydedildi.
 
"Bilim ve teknolojideki gelişmeler, artan ulaşım ve iletişim olanakları ile ekonomik, sosyal ve siyasal ilişkilerde beliren yeni yapılanma gereksinimlerinin, uluslararası ilişkilere yoğunluk ve yeni boyutlar kazandırdığı" ifade edilen kararda, bunun sonucu olarak kimi durumlarda yabancı yatırımcılara mülk edinme hakkının tanınması ve buna koşut olarak da konunun ülke koşullarına göre belli yasal sınırlamalara bağlı tutulması gereğinin ortaya çıktığı belirtildi.
 
Ekonominin ulusal çıkarlar doğrultusunda düzenlenebilmesi için yabancı yatırımcıların edineceği taşınmaz mülkiyet ve sınırlı ayni hakların iktisap amacı, kullanım şekli ve devrine ilişkin esas ve usullerin kanunda belirlenmesi gerektiğine işaret edilen kararda, bu konuda hiçbir düzenleme yapılmamış olmasının belirsizliklere yol açtığı ve yabancı yatırımcılara sınırsız bir şekilde taşınmaz mülkiyeti ve sınırlı ayni hak edinme olanağı tanıdığı için hükmün oy çokluğuyla iptaline karar verildiği kaydedildi.
 
İptal kararı 6 ay içinde yürürlükte
 
"İptal hükmünden doğan hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edici nitelikte görüldüğünden, yeni düzenleme yapılabilmesi için yasama organına süre tanımak" amacıyla iptal kararı bugünden başlamak üzere 6 ay sonra yürürlüğe girecek.
 
Anayasa Mahkemesi, hükümlerin yürürlüklerinin durdurulması ve aynı maddedeki diğer iki bendin iptal istemlerini de reddetti.

Petrol 115 doları aştı!
ABD'deki ham petrol ve benzin stoklarının büyük ölçüde azalması, New York Borsası'nda ham petrolün vadeli fiyatının dün ilk kez 115 doları aşmasına ve arka arkaya üç gün yeni rekor kırmasına neden oldu.

'Doğru oynanırsa ekonomi patlar'

Bellamy, çifte seçimin kararlarını etkilemediğini belirterek, şöyle dedi: "Türkiye'de her şey hazır. Sahne hazır, oyuncular yerlerine yerleşmiş. Geriye sadece oyunu doğru oynamak kalıyor. Taşlar doğru oynanırsa Türkiye'nin ekonomisinin patlamaması için hiçbir neden yok. İstikrar devam ettiği sürece limitsiz yatırım yaparız."

 

 

 

Bild: Türkiye bizden hızlı büyüyor

 

 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Hannover Sanayi Fuarında bazı standları birlikte ziyaret etmesi, Alman basını tarafından büyük ilgiyle karşılandı. Bild gazetesi, "Yukarıda sarı arabada" adlı Alman halk şarkısını anımsatarak, "Merkel ve Erdoğan-Yukarıda sarı arabada" başlığını atarak, Başbakanların Hattat şirketinin ürettiği sarı traktörde oturdukları fotoğrafa yer verdi. Haberde, Erdoğan ve Merkel'in standları gezerken çok neşeli göründüğü, bunun hem Almanya'da, hem de Türkiye'de ekonomik büyüme rakamlarının memnuniyet verici olmasından kaynaklandığı görüşüne yer verildi. Haberde, Türkiye'nin ekonomik büyümesinin yüzde 7.3 ile Almanya'dan çok daha fazla olduğuna dikkat çekti. Hannoversche Allgemeine Zeitung gazetesi, "Türkiye-Avrupa enerji ikmalinin merkezi" başlığıyla yayımladığı haberde, Türk işadamı Batu Aksoy'un sözlerine dayanarak, Türkiye'nin enerji kaynaklarına sahip olmadığını, ancak dünyanın en zengin petrol yataklarının bulunduğu bölgeye komşu olduğunu ifade etti. Frankfurter Rundschau gazetesi de birinci sayfadan verdiği haberde, Merkel ile Erdoğan'ın traktör üzerindeki fotoğrafını yayımladı, ancak bir iç siyaset konusunun da Hannover'deki gündeme damgasını vurduğunu yazdı. Süddeutsche Zeitung gazetesinin "Avrupa Türkiye'ye öfkeli" başlığıyla verdiği haberde, Başbakan Erdoğan'ın bu gazeteye yaptığı açıklamada, Türkiye'nin AB üyeliği için takvim verilmesi gerektiğini savunduğu, Avrupa Parlamentosu milletvekili Werner Langen'in ise "bu isteğin gerçekçi olmadığını" söylediği ifade edildi.

Şeker Fabrikası için 34 milyon $'lık teklif
ADAPAZARI Şeker Fabrikası arazisinin satış ihalesi yapıldı. 200 bin metre karelik araziye, 34 milyon 500 bin dolar teklif verildi. Mülkiyeti Asya Katılım Bankasının olan, Borç Tasfiye ve Vefa Sözleşmesi ile satış hakkı Adapazarı Şeker Fabrikası AŞ'ye devredilen Adapazarı'ndaki 200 bin metre kare sanayi imarlı arsanın satış ihalesi yapıldı. Hizmet binaları, lojman, lokanta ve çeşitli tesislerin bulunduğu arazinin ihalesine, GAP İnşaat Akaryakıt Yatırımları Ltd. Şti. ve Boğaziçi İnşaat Akaryakıt Yatırımları Ltd. Şti. katıldı. İhalede Boğaziçi İnşaat Akaryakıt Yatırımları Ltd. Şti., muhammen bedeli 28 milyon 500 bin dolar olarak belirlenen 200 dönüm araziye, 34 milyon 500 bin dolar teklif sundu.

Akın: Ne yazık ki korumacılık bizde yok
AKFEN Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın yararlı veya zararlı da olsa küreselleşmenin önüne geçme imkânının kalmadığını vurgulayarak, Türkiye'nin de buna göre hareket etmesi gerektiğini söyledi. Küreselleşen dünyada, şirketlerin bulundukları ülkeler tarafından korunduğunu ifade eden Akın, şöyle konuştu: "Fakat ne yazık ki ülkemizde korumacılık olduğunu söylememiz mümkün değil. Antalya Havaalanının işletmesini çok ciddi bir rakibimiz olan Alman firmasına verdiler, fakat Avrupa'da bizi büyük havaalanlarına sokmuyorlar. Bu durum, uluslararası platformda aleyhimize oluyor. Sadece referans olması için Avrupa'da küçük havaalanlarını alıyoruz."

Ece Koçal'a Beyaz Kristal turizm ödülü
GELENEKSEL olarak her yıl Türkiye'de kış turizminin gelişmesi ve hak ettiği seviyeye ulaşması amacıyla düzenlenen Beyaz Kristal Turizm Ödülleri 4 ayrı dalda dağıtıldı. SABAH Gazetesi'nden Ece Koçal'ın 'Ulusal Haber Dalı'nda birinciliği aldığı yarışmada, fotoğraf dalındaki birinciliği Milliyet gazetesinden Ercan Arslan kazandı. Aynı yarışmada, 'Yerel Haber Dalı'nda Kocaeli gazetesinden Galip Ataman ve 'Görüntülü Haber Dalı'nda TRT'den Adalet Özkan'ın eserleri birinci oldu. Gazeteciler, ödüllerini, mayıs içinde Green Park Resort Kartepe'de düzenlenecek törende

 

54'üncü yıla özel ihtiyaç kredisi
VAKIFBANK, 54'üncü kuruluş yıldönümü nedeniyle, özel Taksitli İhtiyaç Kredisi'ni ve Ticari Araç Kredisi'ni hizmete sundu. Maaşını Vakıfbank'tan alan ya da almayan çalışanlar, emekliler ve serbest meslek sahipleri ile gayrimenkul ve/veya menkul geliri elde eden kişiler şahsi taahhütlerine istinaden azami 25 bin YTL'ye kadar, yüzde 0.54'ten başlayan faiz oranlarıyla, 60 aya varan vadelerle, eşit taksitli veya 3 ayı ödemesiz dönemli ya da aylık eşit taksit ödemeli olarak tüm Vakıfbank şubelerinden Taksitli İhtiyaç Kredisi kullanabilecekler.

İhracat hedefini artırdı
VERDE Yağ, Türkiye genelindeki bayi ağını genişleterek 2009'da minumum 45 milyon dolarlık ihracat hedefliyor. Son günlerde ayçiçeği yağındaki fiyat artışlarının zeytinyağı tüketimini tetiklediğini belirten Verde CEO'su İsmail Ulukartal pazar paylarını genişleteceklerini söyledi.

Argüden'e Üstün Vatandaşlık ödülü
AR-GE Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Argüden, Türk-Amerikan ilişkilerinin geliştirilmesi ve Türkiye'nin Amerika'da tanıtımı konusundaki calışmaları ve gösterdiği liderlik nedeniyle Washington'da 27'ncisi gerçekleştirilen Türk-Amerikan İş Konseyi toplantısında Üstün Vatandaşlık ödülünü aldı. Argüden, törende yaptığı konuşmada, "Türk-ABD ilişkilerinin güçlü olması sadece bu iki ülkenin vatandaşları açısından değil, aynı zamanda Orta Asya ülkelerinin ekonomik bağımsızlığı ve Avrupa'nın rekabet gücünü geliştirebilmesi açılarından da önemli" dedi.

Tüketim rakıda düştü birada fırladı
Türkiye'deki rakı, şarap, votka ve viski satışlarında son bir yılda yüzde 10.4'e varan oranlarda düştü. Bu dönemde bira tüketimi ise arttı. Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) verilerine göre, Türklerin milli içkisi olarak anılan rakı tüketiminde son bir yılda 3.8 milyon litre azaldı ve 2007'de 42.7 milyon litreye geriledi. Veriler, şarap, viski, cin, votka gibi birçok içkide tüketimde düşüşler olduğunu ortaya koydu. 2007'de tüketimin artışını sağlayan içki ise bira oldu. Türkiye'de 2007'de bir önceki yıldan 40.9 milyon litre daha fazla bira içildi ve tüketim 844.8 milyon litreye ulaştı.

Gıda, sessiz katliama yol açıyor
Birleşmiş Milletler Gıda Hakkı Raportörü Jean Ziegler, küresel gıda fiyatları artışının "sessiz bir katliama" yol açmakta olduğunu söyledi. Ziegler, Avusturya'nın Kurier am Sonntag gazetesine yaptığı açıklamada, biyoyakıt için üretim yapılması, pazardaki spekülasyon ve AB'nin ihracat sübvansiyonlarının, yoksul ülkelerdeki kitlesel açlığın sorumlusunun Batı olduğunu gösterdiğini bildirdi. Ziegler, "Eşitsiz ve dehşet verici bir dünya yaratan ve giderek vahşileşen bir borsa simsarları, spekülatörler ve mali haydutlar çetesiyle karşı karşıyayız. Buna bir son vermeliyiz" dedi.

İstanbul ve Su Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), son günlerde yağışların kesilmesi ve hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle günlük su tüketiminde artış olduğuna dikkat çekerek, suyun tasarruflu kullanılmasını istedi.

İSKİ'den yapılan yazılı açıklamada, kentin, en kurak geçen yılın yarısı kadar yağış alması nedeniyle barajlardaki doluluk oranının 2007 yılının Kasım ayında 75 milyon 51 bin metreküp hacmiyle yüzde 8.69 seviyesine kadar indiği bielirtildi.
 
AÇıklamada, bu tarihten itibaren başlayan yağışlar ile barajlardaki doluluk oranının 11 Nisan 2008 tarihinde yüzde 43.94 seviyesine ulaştığı kaydedildi.
 
Daha sonra yağışların kesilmesi ile doluluk oranı ve su seviyesinin azalmaya başladığı ifade edilen açıklamada, kentteki barajlarda bugün itibarıyla 376 milyon 55 bin metreküp su bulunduğu bildirildi.
 
İstanbulluların geçen yıl aldığı tasarruf tedbirleri sonucu günlük su tüketiminin yüzde 10 oranında azaldığı ve su kaynaklarının tükenmemesi için büyük bir katkı sağlandığı ifade edilen açıklamada, "Son günlerde yağışların kesilmesi ve hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi ile günlük su tüketiminde artış gözlemlenmektedir" denildi.
 
Açıklamada, "Yılbaşından itibaren günlük olarak 1 milyon 800 bin ile 1 milyon 850 bin metre küp aralığında seyreden su tüketimi, 21-22 Nisan 2008 tarihlerinde 2 milyon metre küp seviyesine ulaşmıştır. Musluklarımızdan suyun kesintisiz akması için hayata geçirdiğimiz yeni içme suyu temin çalışmaları yanında İstanbulluların mevcut su rezervimizi tasarruflu kullanmaları önemini korumaktadır" ifadesi kullanıldı.
 
Alınması gereken tedbirler
 
Açıklamada, su tasarrufunun sağlanması için alınması gereken tedbirler şöyle sıralandı:
 
* Damlayan muslukların onarılarak tesisatların kontrol edilmesi,
* Tıraş olurken, diş fırçalarken, temizlik yaparken suyun boşa akıtılmaması,
* Rezervuarların kapasitelerinin küçültülmesi, duş alırken, banyo yaparken ihtiyaçtan fazla su tüketilmemesi,
* Araçların hortum yerine kova ile su kullanılarak yıkanması,
* Halı ve balkon yıkama alışkanlıklarına son verips u tüketimi daha az olan temizlik yöntemlerinin tercih edilmesi,
* Çocukların su tasarrufu konusunda bilinçlendirilmesi, su israfı yapan kişilerin bu konuda uyarılması ve su arızalarının '
Alo 185' hattına bildirilmesi.

Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlıtekin, bugün 29 YTL'den başlayan bilet fiyatlarıyla yurtiçinde ilk seferi gerçekleştirilecek Anadolujet uçuşları ile 2 milyon yolcu taşınmasının hedeflendiğini belirtti.

Karlıtekin, THY'nin alt markası olan Anadolujet'in, iç hatlara yönelik bir proje olduğunu vurguladı.
 
Karlıtekin, 23-29 Nisan tarihlerinde bütün koltukları 29 YTL'den satılacak Anadolujet uçuşları ile Ankara merkezli İzmir, Bodrum, Dalaman, Antalya, Adana, Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Malatya, Adıyaman, Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır, Erzincan, Batman, Muş, Van, Erzurum, Kars ve Trabzon'a karşılıklı sefer gerçekleştirileceğini söyledi.
 
Havacılıkta yeni bir dönem başlattıklarını ifade eden Karlıtekin, "En önemlisi daha geniş bir halk kitlesine hitap edeceğiz ve daha çok insanı uçakla tanıştıracağız. Şu anda 1 milyon 400 bin olan yolcu sayısını, Anadolujet ile 2 milyona çıkarmayı planlıyoruz. Yolcularımız artık güvenilir bir markayla ekonomik seyahat edecekler" diye konuştu.
 
Uçak bilet fiyatlarını düşürebilmek için olabildiğince maliyetlerde kısıtlama yaptıklarını, Ankara merkezli uçuşların da kısıtlamada etkili olduğunu belirten Karlıtekin, "Üç kuruş oradan beş kuruş buradan diye maliyeti düşürerek uygulamaya koyduğumuz fiyat politikasıyla, garibanın, orta gelirlinin ihtiyacını görecek bir havayolu markası ortaya çıktı" dedi.
 
Şimdilerde birim maliyetlerini düşürerek havayolu şirketlerinin geçmişe göre çok daha ucuza bilet sunabildiğine dikkati çeken Karlıtekin, "İç piyasanın rekabete açılması, bize şirkette hiçbir hantallığı, hiçbir verimsizliği barındırma lüksümüzün olmadığını gösterdi" diye konuştu.

İngiltere'de öğretmenlerin 24 saatlik grevi başladı.

Grev kapsamında belediyelere bağlı olarak eğitim veren okulların üçte birini oluşturan 8 bin okulda eğitimin durması, eylemden yaklaşık 2.5 milyon öğrencinin etkilenmesi bekleniyor.

Öğretmenlerin 20 yıl aradan sonra yaptıkları ilk greve sadece İngiltere'de faaliyet gösteren Ulusal Öğretmenler Sendikası'na (NUT) bağlı öğretmenler katılıyor. Diğer sendikalara bağlı olarak çalışan öğretmenler ise grevi desteklemiyor.

NUT'a bağlı öğretmenler kendilerine bir yıl için önerilen yüzde 2.45'lik maaş zammını yetersiz bularak, yüzde 4.1 oranında zam yapılmasını istiyor.

Sendika yetkilileri, bugünkü grevin bir ilk olduğunu, talepleri yerine getirilmezse son olmayacağını belirtti.

Milli Eğitim Bakanı Yardımcısı Jim Knight ise grevin velileri kızdıracağını ve büyük rahatsızlığa yol açacağını ifade etti.

Sabah-atv satışında, 1.1 milyar dolarlık ihale bedelinin ödenebilmesi için Turkuvaz Radyo Televizyon Gazetecilik ve Yayıncılık'a verilen 60 günlük süre 25 Nisan 2008'de sona erecek.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF), 5 Aralık 2007'de yaptığı ihalede, Turkuvaz Radyo Televizyon 1.1 milyar dolarlık teklif vermişti. İhale sonucu, gerekli izinlerin temini amacıyla Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ile Rekabet Kurumu Başkanlığı'na gönderilmişti.

Bu arada Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren , dün CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek' in soru önergesini yanıtlarken, atv-Sabah'ın satışıyla ilgili olarak, "Devrin gecikmesi veya Çalık Grubu'nun erteleme talebi gibi durumlar söz konusu değil. İhale bedelinin tahsilinin akabinde, atv-Sabah ticari ve iktisadi bütünlüğü ihale alıcısına devir ve teslim edilecektir " demişti.

'Yabancı 3 yılda emlaka 4.3 milyar dolar yatırdı'

 

 

 İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, Türkiye'nin hiçbir önyargının esiri olmadan yabancı yatırımcıya kapılarını sonuna kadar açması gerektiğini söyledi. Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) tarafından yedincisi düzenlenen Gayrimenkul Zirvesi, dün Swiss Otel'de başladı. Zirvede konuşan Yalçıntaş, gayrimenkul satışıyla ilgili İspanya örneğini vererek "İspanya yabancı yatırımcıya ne olanak sağlıyorsa biz daha fazlasını sağlamalıyız. Biz toprak değil konut satıyoruz. Yabancı sermayeyi ülkeye sokamadığımızda bunu borç olarak alıyoruz ve faiziyle ödüyoruz" dedi. GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Cumurcu, dar gelirlilerin ev sahibi olmasında hükümete büyük görev düştüğünü belirterek şöyle konuştu: "Düşük gelir grubuna yönelik konut üretimi için kamu fonlarının kullanılması gerekiyor. Dar gelirlilerin konut alabilmesi, devletin desteğiyle mümkün. Bunun için de nitelikli arsa temini ve konut alımında yapılacak vergi teşvikleri uygulanmalı." Y&Y GYO Genel Müdürü Işık Gökkaya, son 3 yılda sektöre, 4.3 milyar dolar yabancı yatırımı yapıldığını bildirdi. Gökkaya, gayrimenkulün son 3 yılda hem yerli hem de yabancı yatırımcıların gözdesi olduğunu belirtti.

 

 

Rekor dalgası İMKB'yi zirveye taşıdı

 

 

Cumhurbaşkanlığı adayına ilişkin belirsizliğin ortadan kalkmasıyla birlikte azalan siyasi tansiyon borsanın dünya piyasaları ile birlikte rekora koşmasına imkân tanıdı. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası tüm zamanların rekorunu kırarken, dolar 1,3260 YTL'ye kadar indi. İMKB-100 endeksi 48 bin 32 puandan kapandı. Bu rakam Türk Lirası bazında İMKB'nin tarihi rekoru oldu. İMKB-100 en son 27 Şubat 2006'da 47 bin 728 puandan kapanarak rekor kırmıştı. Dün İMKB-100 endeksi önceki günkü kararsız hareketinin ardından yüzde 2.16 yükseldi.

Dolar bazında rekor
Seans içindeki en yüksek seviye ise 28 Şubat 2006'da 48 bin 192 puan ile yakalanmıştı. Dolar bazında ise İMKB-100 3,63 sente ulaşarak 2000 yılındaki 3,69 sentlik rekora bir adım daha yaklaşmış oldu. İMKB'nin tarihi zirveye uzanmasında ABD Dow Jones endeksinin açılışla birlikte tarihinin yüksek seviyesi olan 13 bin 36 puana kadar yükselmesinin etkisi büyük oldu. ABD borsaları birlikte Brezilya'nın başını çektiği Latin Amerika borsaları da rekor kırdı. Avrupa'da yükseliş dalgasından olumlu etkilendi. ABD'de rekorun ardından küçük çaplı kâr satışları hâkim oldu. ABD'de rekora koşmasında canlanmasının sürdüğüne işaret eden makro ekonomik dataların açıklanması etkiliydi.

Erken seçim hareketi
AKP'de Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda uzlaşmanın sağlanmasının ardından gözler önce oylamaya ardından da genel seçimlere çevrildi. Genel seçimlerin erkene alınmasına yönelik gelişmeler de siyasi baskının piyasalar üzerinden kalkabileceği şeklinde yorumlandığı için borsaya doping etkisi yaptı. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı adaylığına piyasalar ilk gün temkinli yaklaşmış bunun perde arkasında da gelecekte Gül ile birlikte 'türban' krizi yaşanıp yaşanmayacağına yönelik endişenin piyasalarda hâkim olması vardı. Ancak Gül'ün adaylığının yabancı yatırımcılar tarafından ikinci gün benimsenmesi piyasalarda 'bayram' havası yaşanmasını sağladı.

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Genel Müdürlüğü, deniz alanlarında iki boyutlu sismik veri toplama hizmeti alımı için yeni bir program daha başlattı.

Ortaklık, Karadeniz ve Akdeniz'de petrol ve doğalgaz aramaları için sismik veri çalışması yaptıracak.
 
TPAO Genel Müdürlüğü, petrol ve doğalgaz arama faaliyetleri kapsamında, Karadeniz ve Akdeniz'de belirlenen alanlarda, toplam 5 bin 350 kilometrelik alanda veri toplama hizmeti alımı gerçekleştirecek.
 
Program doğrultusunda söz konusu denizlerde yaptırılacak olan (2B) sismik veri toplama ve toplanan bu verilerin gemide veya merkezde işlenecek.
 
TPAO Genel Müdürlüğü'nde 20 Mayıs 2008 tarihinde gerçekleştirilecek ihale sonrasında sismik veri toplama hizmetini üstlenecek firma bir yıl süre ile söz konusu deniz alanlarında sismik veri toplama hizmetini gerçekleştirecek.
 
Elde edilen bulgu ve veriler daha önce karalarda yapılan arama programlarında olduğu gibi TPAO Genel Müdürlüğü tarafından değerlendirilerek sondaj öncesi çalışmalara ışık tutacak.
 
Yurtiçinde ham petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerini sürdüren TPAO Genel Müdürlüğü, Karadeniz başta olmak üzere denizlerde de arama çalışmalarını sürdürüyor.

 

Denizli'de açılışlara katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşması sırasında bir çiftçi ''Sayın başbakan mazot kaç lira oldu, sen bunları benim külahıma anlat'' diye bağırdı.

Dün akşam Suriye’den gelen Başbakan Erdoğan, bugün çeşitli açılışlar için Denizli’ye geldi. Acıpayam’da Aynes Süt Ürünleri Fabrikası’nın açılışında eşi Emine Erdoğan ile birlikte protokole oturan Başbakan Erdoğan, kısa süre sonra esneyip uyuklamaya başladı.
 
Erdoğan’ın oldukça yorgun olduğu gözlendi. Havanın kapalı ve rüzgarlı olması nedeniyle korumaları Emine Erdoğan’ın uyarısıyla başbakanın üşümemesi için kaşgolu ve paltosunu giydirdi.
 
Erdoğan, tesisin açılışını yapmak ve açılış nedeniyle fabrika önünde toplanan yaklaşık bin 500 kişiye seslenmek için kürsüye çıkıp konuşmaya başladı.
 
Başbakan, enflasyonun tek haneli rakamlara indirildiğini, ekonominin iyileşip büyüdüğünü söyleyince bir vatandaş, “Sayın başbakan, sayın başbakan mazot kaç lira oldu? Ben çiftçiyim, yağ bile alamıyoruz. Sen bunları benim külahıma anlat" diye bağırdı.
 
Korumalar, vatandaşın susması için ikazda bulundu. Çiftçi olduğu, ismi öğrenilemeyen vatandaş bağırmayı sürdürünce korumalar önce elleriyle ağzını kapadı sonra da alandan uzaklaştırdı.

Ham petrol fiyatları 120 dolara doğru yükseliyor.

ABD ham petrolünün varil fiyatı, Asya borsalarında, ABD dolarındaki gerilemenin de etkisiyle 119 dolar 93 centten işlem görüyor.
 
Öte yandan ABD Merkez Bankası FED'in, yarın başlayıp çarşamba günü sona erecek toplantısında faizleri son kez çeyrek puan indirebileceği, sonrasında ise faiz indirim trendine bir son verebileceği de belirtiliyor.

 

 

 

İngiltere'de zenginler listesinde bir Türk var
İNGİLTERE'DE yayımlanan The Sunday Times gazetesi, En Zengin 1000 sıralamasında bu yıl ilk 75 kişinin 40'ının yabancılar olduğu dikkat çekti. Listede, eski İstanbul valilerinden Lütfi Kırdar'ın yeğeni ve Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) ilk başkanı İhsan Doğramacı'nın kuzeni Nemir Kırdar, bu 230 milyonluk (456 milyon dolar) servetiyle 357. sırasda yer aldı. Son 4 yıldır birinci olan Hint kökenli çelik imparatoru Lakshmi Mittal'in bu yıl yine liste başına oturdu. Chelsea'nin de sahibi Rus işadamı Roman Abromovich servetini geçen yıldan bu yana 10.8 milyar sterlinden , 11.7 milyar sterline yükselterek ikinciliğe yerleşti.

 

BP'de boru hattı grevi petrol fiyatını zorlayacak
İSKOÇYA'NIN akaryakıt ihtiyacının yüzde 30'unu karşılayan, BP'nin işlettiği Grangemouth rafinerisinin çalışanları iki gün sürecek grevi dün sabah başlarken Kuzey Denizi'nden İskoçya'ya petrol taşıyan Forties boru hattı da grev nedeniyle kapandı. Grev, İskoçya'da panik akaryakıt alımlarına yol açtı. Sıkıntı yaşanmaması için çeşitli Avrupa ülkelerinden akaryakıt getirtildiği de açıklandı. Grev nedeniyle üretim kaybından doğan günlük maliyetin 50 milyon sterlin (100 milyon dolar) civarında olması bekleniyor. Petrol fiyatlarının da grev nedeniyle olumsuz etkilenmesi bekleniyor.

Dev marketler fiyatları anlaşmalı belirliyormuş
İNGİLTERE'DE büyük süpermarketlerin anlaşarak fiyatlarını artırdıkları ve piyasa denetçilerinin bu kuruluşların elektronik posta yazışmalarını ele geçirerek bu durumu tespit ettikleri bildirildi. Son bir yılda gıda fiyatlarının yüzde 15 arttığı ülkede faaliyet gösteren, Tesco, Asda, Sainsbruy's ve Morrison adlı büyük marketlerin ofislerinden toptancılarla yapılan bütün yazışmaların ele geçirilip izlendiği belirtildi. Bunun dışında toptancı şirketlerin de soruşturma kapsamına alındıkları kaydedildi.

 

 

Almanya'da 65 bin Türk'ün yıllık cirosu 35 milyar Euro

 

  Avrupa Türk İşadamları ve Sanayicileri Derneği (ATİAD) Başkanı Prof. Dr. Recep Keskin, Almanya'da 65 bin Türk iş adamı bulunduğunu belirterek, Almanya'da yaşayan iş adamlarının yıllık cirolarının 35 milyar Euro olduğunu söyledi. Avrupa Çorumlular Derneği ile Çorum Ticaret ve Sanayi Odası'nın ortaklaşa düzenledikleri program kapsamında Çorum'a gelen bir grup Alman iş adamı TSO'da düzenlenen bilgilendirme toplantısına katıldı. Toplantıda bir konuşma yapan ATİAD Başkanı Prof. Dr. Recep Keskin, Avrupalı iş adamları ile Türkiye'deki iş adamları ve sanayiciler arasında işbirliği yapmak istediklerini belirterek, Türkiye'nin kalkınan ekonomisine katkı bulunmak için Türkiye'de iş adamları ve yerel yönetimlerden gelen her türlü yatırım çağrılarına cevap vermeye hazır olduklarını kaydetti.

 

 

Hazine, bu hafta 1.5 milyar dolar borç ödeyecek

Hazine gelecek hafta, 1 milyar 503.7 milyon dolar dış borç ödemesi gerçekleştirecek. Hazine Müsteşarlığı, 1 Mayıs'ta 400 bin dolar, 2 Mayıs'ta 700 bin dolar, 3 Mayıs'ta 1 milyar 211.8 milyon dolar ve 4 Mayıs'ta 290.9 milyon dolar dış borç ödemesi yapacak. Hazine, 30 Nisan'da dış borç ödemesi yapmayacak. Hazine, ocak ayında 1 milyar 246.7 milyon dolar, şubat ayında 2 milyar 851.1 milyon dolar ve mart ayında ise 848.3 milyon dolar dış borç ödemesinde bulundu. Hazine nisan ayında ise 1 milyar 346.2 milyon dolar ödeme yaptı. Hazine gelecek hafta yapacağı ödeme ile birlikte 2007 yılının başından bu yana 7 milyar 796 milyon dolar ödeme yapmış olacak.

 

İran, petrolü artık avro ve yenle satıyor

 

Dünyanın en büyük dördüncü petrol üreticisi olan İran'ın, petrol satışında artık doların yerine avro ve Japon Yeni kullandığı belirtildi.

İran Milli Petrol Şirketi uluslararası ilişkiler direktörü Hüccetullah
Ganimiferd, yarı resmi Fars ajansına yaptığı açıklamada, geçen yıldan
beri İran'ın petrol ticaretini avro ve yenle yaptığını ifade etti ve
''Artık petrol ticaretimizden dolar tamamıyla silindi'' dedi.

İran'dan petrol alan taraflarla bu konuda uzlaştıklarını belirten
Ganimiferd, petrolü Avrupa ülkelerine avro, Asya ülkelerine Japon
Yeni'yle sattıklarını, dolar dışı bütün paraları da kabul ettiklerini
kaydetti.

İran, ABD'nin, nükleer programı nedeniyle BM Güvenlik Konseyi
aracılığıyla yaptırım kararları aldırmasının ardından, geçen yılın
başından itibaren dolarla petrol ticaretini durdurmuş, petrol satışını
geçen yıl sonu itibariyle de yüzde 90 oranında dolar dışı dövizlerle
yaptığını açıklamıştı.

Dünyanın en büyük dördüncü petrol üreticisi olmasının yanında OPEC
ülkeleri arasında da Suudi Arabistan'dan sonra ikinci sırada yer alan
İran, günlük ürettiği 4,2 milyon varil ham petrolden 2,5 milyon varilini
ihraç ediyor.

Uluslararası piyasalarda ham petrolün varilinin 120 dolar civarında
seyretmesi, nükleer programı yüzünden Batılı ülkelerin baskılarıyla
karşı karşıya bulunan Tahran yönetimini, yaptırımlara karşı direnmede
cesaretlendiriyor.

İran petrol Bakanı Gulamhüseyin Nozeri, geçen yıl petrol satışından 70
milyar dolar kazandıklarını açıklamıştı.

 

 

 

 
 
  Bugün 3 ziyaretçi (4 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol